Yağlı Ciltlerin Avantaj ve Dezavantajları

Yağlı bir cilt formuna sahipseniz ve gözlük kullanıyorsanız bu çekilmez çile haline gelebilir. Çünkü yağlı ciltler özellikle yaz aylarında daha çok terleme yaparak gözlüğün kaymasına yol açabilir. Bu yüzden kesinlikle ince kenar çerçeve ya da lens kullanmanızda fayda var. Devamlılık gösteren bir terleme cildinize iyi gelmeyeceği gibi sivilcelerinizden kurtulmanızı dahi zorlaştırır. Kullandığınız ürünlerde ister istemez doğal ve organik olmak zorundadır. Bu da maddi olarak sizi zorlayabilir.

Cildinize kimyasal hiç bir şey değmemelidir. Duşta kullanılan şampuanın bile yüze değmemesi lazım. Çünkü doğal olmayan şampuanlardaki kimyasallar sivilcelerinizi aktifleştirebilir. Yüzünüzde kese, lif kesinlikle uygulamayın. Bu sivilceleri dağıtır. Avantajlarında aslında çok bir şey yok maalesef. Ama yağlı bir cildin en iyi sanırım geç yaşlanmasıdır. Kırışıklık süreniz baya geç başlar ve derin kırışıklık probleminiz olmaz. Cildiniz hep taze kalır. Düşünün bir tarla devamlı sulanırsa ekinler ölür ama farklı bakteriler ya da otlar türer. Yağlı ciltleri de buna benzetmek pek tabi mümkündür. Yağ oranı fazla olduğu için cilt gözenekleri tıkayıp, öldürerek sivilce oluşturur.

Yağlı bir cilde sahip olmak, en az kuru ve sorunlu bir cilde sahip olmak kadar zordur. Ve bakımının hiçbir şekilde ihmal edilmemesi gerekmektedir. Yağlı ciltlerin kullandıkları ürünlerin içeriklerine dikkat etmesi gerekmektedir. Cildinizi koruma altına almanız sağlığınız açısından oldukça önem kazandırmaktadır. Yağlı gıdalardan uzak durup, su bazlı ürünleri tercih etmek cildiniz için iyi olacaktır. Makyajınızı gün içinde temizlemek ve makyajlı uyumamak en çok dikkat edilmesi gereken huşulardan biridir.

Yağlı Ciltlerin Bakımı

Öncelikle yağlı bir cilde sahipseniz ve ne yaparsanız yapın aktif sivilce oluşumunu önleyemiyorsanız, bu korkulacak bir şey değil. Her sabah ve akşam doğal bebekşampuanları ile cildinizi temizlemek bile sizi çok masraflı ürünlerden kurtarabilir. Doğal bebek şampuanlarında cilde ve göze zararı olan maddeler bulunmadığı gibi sizin yağ dengenizi de düzenli bir şekilde kullanırsanız yerine getirecektir. Hiçbir zaman güneş koruyucusuz dışarı çıkmamanız en doğru olanıdır. Yağlı ciltlerde leke oluşumu daha hızlı ve yerleşkendir.

Günde bir kez yüzünüzü sirke ile silmenizde faydalı olacak ve sivilce oluşumunu önleyecektir. Cildinizi her zaman nemlendirmeniz gerekir. Çünkü yağlı cilt demek aslında nemli cilt demek değildir. Cildinizin her zaman neme ihtiyacı olacaktır. Bu tip yöntemlerden fayda bulamazsanız cilt uzmanı olan eczane ya da hastanelere gitmekte tabi ki fayda vardır. Kesin bir çözüm istiyorsanız doktorunuzun sizin için önereceği şeyleri düzenli bir biçimde yapmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü düzenli olmayan hiçbir şey cilt bakımınızı tam anlamıyla sağlamaz.

Kimyasal ürün kullanımı günümüzde oldukça fazladır. İnsanlar genel olarak markaya bakarak aldıkları ürünlerin içeriklerine bakmadan kullanmaya başlıyor. Daha sonra ciltte kızarmalar ve alerjiler görülüyor. Kimyasal olan ürünlerin bozulma olasılıkları oldukça azdır. Bu ürünlerin tüketilmesi cilt sağlığı için tehlike oluşturmaktadır. İçerisinde zararlı madde bulunan ürünlerin genelde en çok bulunan zararı paraben maddesidir.Kozmetik ürünlerde pek çok renklendirici sentetik boyalar mevcuttur. Aldığınız ürünlerde yazılı olan FD&C yazısı o üründeki bulunan renklendiricinin petrolden elde ettiğini ifade etmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan bazı araştırmalar ile bu maddelerin kansere neden olduğu tartışılmaktadır. Sentetik boyaların içerisinde bulunan alüminyum, kurşun, potasyum ve baryum gibi maddeler sabitleyici madde olarak kullanılmaktadır.

Cilde zarar veren maddelerden olan formaldehit çeşitli sabun, şampuan, duş jeli ve kirpik bakım ürünlerinin içersinde bulunmaktadır. Bu maddenin içerisinde bulunduğu ürünler uzun süreli kullanım sonrasında kişilerin sağlıklarında pek çok soruna neden olmaktadır. Bağışıklık sisteminin düzenli ve sağlıklı bir şekilde çalışmasına engel olmaktadır. Ayrıca çeşitli astım hastalıklarını da tetiklemektedir. Solunum sisteminin işlevini bozmaktadır. Cildi tahriş ederek çeşitli yaralara neden olur.

Formaldehit nedir?

Sabun, duş kremi, şampuan, oje ve kirpik yapıştırıcı gibi kozmetik ürünlerinde bulunan formaldehit, ürünlere yasal olarak en fazla %0,2 civarında eklenebiliyor. Ancak formaldehite uzun süre maruz kalmanın solunum sistemini tahriş ettiği, astımı tetiklediği ve bağışıklık sistemine zarar verdiği biliniyor.

Paraben Nedir?

Kozmetik ve birçok cilt bakımı ürünlerinin içerisinde bulunan bu madde bakterilerin oluşumunu engellemek gibi özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı çeşitli losyon ve kozmetik ürünlerinde tercih edilmektedir. Fakat yıllar önce yapılan bir araştırmaya göre içerisinde paraben bulunan ürünlerin kullanılması sonucu kanser riski görülmesi daha fazladır. Paraben insanlar üzerinde östrojen hormonlarının yoğun olarak kullanılmasına neden olmaktadır. Çeşitli ilaç ve sağlık ürünlerinde bulunan parabenin orantılı bir şekilde kullanılmasının insanlara herhangi bir zararı bulunmadığı da söylenilmektedir. Kana geçme olasılığı çok az olan bu maddenin vücuttan atılımı da idrar yoluyla gerçekleşmektedir.

Suyun cilt ve vücut için faydaları oldukça fazladır. Özelikle diyet yaparak kilo ermek isteyenler için su içilmesi oldukça fazla gereklidir. Bunların yanı sıra cildin sağlıklı olması ve güzel gözükmesi için su içmek yararlıdır. Güzelliğe dikkat eden herkesin su konusuna önem vermesi gerekir. Ciltteki derimiz vücudumuzun her yerini kaplamaktadır. Gün içerisinde maruz kalınan dış etkenlere karşı deri kendini savunmaya geçmektedir. Yıpranan deriyi su tarafından onarmak mümkündür. Zamanla çöken ve yaşlanan su için su önemli bir araçtır. Su tarafından kırışıklık görünümleri de azalmaktadır. Kullanılan birçok kozmetik malzemelerinin cilde sağladığı etkenler cilt zarar görür. Bunu tedavi etmek için olan yollardan bir tanesi de sudur. Güzel bir cilde sahip olmak için gün içerisinde ve düzenli olarak su tüketilmesi gerekmektedir.

Gün İçerisinde Su Tüketilmesi

Su tüketiminin düzenli ve her gün tavsiye edilen miktarda olması lazım. Günlük olarak tüketilen su miktarı yaklaşık 2litre olması önerilmektedir. Bu miktar hem sağlık için hem de cildin güzelliği için yeterlidir. Sağlıksız gözüken ciltte pek çok sorunlar da görülmektedir. Su tüketiminin az olması ciltte ve vücutta kuruluğa neden olmaktadır. Kuruluk oluşan cilt ve vücutta gerekli nem sağlanamaz. Bu da cildin beslenmesini engeller. Su vücudumuzun çoğunu kapladığı için sürekli olarak tüketilmesi gerekmektedir.

Cilt sağlığı yalnızca su ile karşılanmasa da etkisi oldukça büyüktür. Günlük su tüketiminin düzenli olarak yapılması cilt ve vücut fonksiyonlarının iyi çalışmasını sağlamaktadır. Vücutta sık sık kilo alıp verme ile oluşan çatlaklara su ile çözüm bulabilirsiniz. Ciltteki kırışıklıkların oluşmasının nedeni ciltteki kuruluk. Bunun önlemek içinde su içerek kırışıklıkları engelleyebilirsiniz. Ciltteki derinin pek çok rahatsızlık sebebi kuru bir cilttir. Cildin ihtiyaç duyduğu nem yeteri miktarda oluştuğunsa cilt sıkılaşarak daha parlak ve sağlıklı gözükecektir.

Tüyleri aldıktan sonra kırılma nedeniyle oluşan dönmelerden kaynaklı batıklar, tüylerin deri altına doğru uzamasına neden olmakta bu da dokuyu tahrip ederek bakteri üremesine ve ileriki zamanlarda hastalık oluşmasına neden olmaktadır. Derinin içine doğru büyüyen kıllar hem rahatsızlık vermekte hem de sağlık problemleri oluşturmaktadır. Çok ilerleyen batıklar için yapılacak son şey ameliyat olurken başlangıçta fark edilen batıklara doğal çözüm yöntemleri vardır.

Batık Oluşmadan Önlemek İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Batıklar tüylerin alınmasından itibaren oluşmaya başlayabileceği gibi almadan önce de kıl yapısından dolayı oluşan küçük batıklarda mevcuttur. Kılların köklerinde oluşan sorunlardan dolayı ya da büyüme esnasında ileri gitmesine engel olan deri ile karşılaşması sonucu kıvrılması ile deri altına büyümesi ve derinin altındaki dokuyu tahrip etmesi nedeniyle oluşan batıklar ilerleyen dönemlerde ameliyata kadar giden bir sürece sahiptir. Batıkların oluşmasını önlemek için ağda esnasında ya da tüyleri alacağınız diğer tüm yöntemlerde alımı kılların büyüme yönüne doğru yapmanız ve eğer ağda kullanıyorsanız ağdayı tek seferde çekmeniz gerekmektedir. Tek seferde çekilemeyen ağdalar çekildiği son bölgedeki kılların kırılmasına neden olmakta ve bu da kılların yeniden uzaması esnasında yanlık bir büyüme göstermesine neden olmaktadır. Kılları almadan önce yumuşatmak ve aynı doğrultuya doğru yatırmak alım esnasında kolaylık sağlayacağı gibi alınan kılların tek seferde kökten alınmasını da sağlayacaktır. Alım esnasında dikkat etmenize rağmen batık oluştuysa bunun içinde batıklara doğal çözüm önerilerini bulmak mümkündür.

Elma ve yulaf maskesi: Bir elma, iki tatlı kaşığı bal ve iki yemek kaşığı yulaf ve iki tatlı kaşığı yoğurt ile yapılan bir maske olan yulaf maskesi sayesinde cildinizin ihtiyacı olan vitaminleri elde edebileceğiniz gibi cildinizin yağ oranının dengelenmesini de sağlayabilirsiniz.

Muz ve yoğurt maskesi: İki adet muz, bir yemek kaşığı bal ve yarım bardak yoğurt ile farklı bir nemlendirici kür elde edebilirsiniz.

Farklı nemlendirici kürler ile cildinizin nemlenmesini sağlayabilir ve sıcağa karşı gerekli önlemleri alarak cildinizi koruyabilirsiniz.

Kötü hava koşulları ve temiz olmayan havadan dolayı cildimiz zarar görmekte ve gözenekler tıkanarak derinin nefes almasını engellemekte ve bu durum da cilt sorunlarını beraberinde getirmektedir bu gibi sorunların yanı sıra aşırı soğuk ve sıcakta sorunları beraberinde getirmektedir. Aşırı sıcakta cildin yağ dengesi bozulmakta ve kuruyarak çatlamalar yaşamaktadır bu da hoş olmayan bir görüntüye sebep olmaktadır. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak ya da bu durumlara çözüm olmak için sıcaktan kuruyan ciltlere çözüm olabilecek pek çok öneri mevcuttur.

Ciltte Kuruluğu Azaltmak İçin Alınabilecek Önlemler Nelerdir?

Sıcaktan kuruyan ciltlere çözüm olabilecek birçok maske olduğu gibi günlük davranışlara dikkat etmekte kuruluğu engellemeye ve cildi korumaya yardımcı olmaktadır. Bunun için yapılacak şeyleri şu şekilde sıralayabiliriz.

Beslenmeye dikkat etmek: Yediğimiz besinler tüm vücudumuzu etkilediği gibi cildimizin yapısını da etkilemektedir. A,B,E ve benzeri vitaminler cildin yenilenmesini ve daha parlak bir görünüm kazanmasını sağlamaktadır bu yüzden bu vitaminleri içeren besinleri tüketmek son derece önemlidir. Patates, mango, havuç ve kuru kayısı gibi besinler A vitamini bolca içeren besinlerdir buna karşın E vitamini en çok ıspanak, fındık ve zeytin gibi besinlerde bulunmaktadır. Cilde iyi gelmesi nedeniyle bu besinler tüketilebilir ve cildin yağ oranı dengelenerek daha sağlıklı bir cilde sahip olunabilir.
Nemlendirici kullanımına dikkat edilmeli: Nem, cildin dış etkenlere karşı korunmasını sağlayan ve cildin daha hızlı yenilenmesini sağlayan bir unsurdur bu yüzden dışarı çıkarken özellikle nemlendirici kullanılmalı ve hem sıcağa hem de soğuğa karşı cilt korunmalıdır.
Duşta uzun süre geçirmeyin: Sıcak sadece havadan gelerek cildi tahriş etmemekte aynı zamanda sıcak su ve su buharı da etkili olmaktadır. Banyoda aşırı sıcak su kullanımından kaçınmak gerektiği gibi uzun süre su buharına maruz kalmaktan da uzak durulması gerekmektedir.
Cilt tipinize en uygun sabun ile yıkanın: Birçok sabun cildin kurumasına neden olmakta ve cildi yıpratmaktadır bu yüzden cilt tipinize uygun bir sabun kullanmanız sağlıklı bir şekilde temizlenmenizi sağlayacaktır.